top of page

5 Maddede Fatih Terim'in Futbolculuk Günleri


Türkiye futbol tarihinin en çok şampiyonluk kazanmış teknik direktörünün futbolculuk hayatı alabildiğine renkliydi. Büyük maçlar, efsane performanslar, rekorlar, tartışmalar, kavgalar, olaylar… Tek bir şey eksikti: Şampiyonluk

Adana Günleri


Fatih Terim'in Adana günleri


Adana’da doğan Fatih Terim, şehrin motor sanat enstitüsü okulunda okurken daha ikinci sınıfta derslerdeki başarısıyla değil, futbol takımına katkılarıyla ün yapmıştı. Okulunun Adana şampiyonluğunda başroldeydi. Önce Ceyhanspor, sonra Adana Demirspor formaları giydi. Demiryolculardan maaş almaya başlayınca zar zor devam ettiği okulu bırakması için iyi bir neden de buldu. Henüz 17 yaşında A takım kadrosuna girdi, iki yıl sonra kaptanlığa yükseldi. Hırslıydı, oyunu iyi okuyordu, hırçınlığının da takımı ateşleyeceği düşünülüyordu. Kaptan olmak, karakterinin bu yönlerinin daha da sivrilmesini sağladı.

Galatasaray’a Geliş


Bir zafer sonrası Gökmen Özdenak’la keyifler yerinde


Bir Galatasaray deplasmanında sarı-kırmızılıların hücum oyuncuları Metin Kurt ve Engin Verel’e hayatlarının en zor maçlarından birini yaşatmıştı. Performansı akılda kaldı. Sezon bittiğinde yöneticiler onu Adana’dan alıp İstanbul’a getirdiler; sözler verildi, eller sıkışıldı ama imza için transfer sezonunun başlaması beklendi. Bekleyiş uzun sürdü, öyle ki transfer döneminin son gününe kadar Galatasaray’dan başka bir ses çıkmamıştı. Ta ki efsane Metin Oktay devreye girdi ve imzaların atılmasını sağladı. 21 yaşında Adana’dan çıktı ve Galatasaray forması giydi.

Stili


Milli takımda da lider ve kaptandı


İlk günleri sıkıntılıydı. Pek parlak bir başlangıç yapamamıştı, üstelik İstanbul kalabalığı karşısında biraz ürkmüştü. Geri dönmek istedi ama babası engel oldu. O da işine odaklandı. Henüz Adana Demirspor’dayken sadece ilk 11’e girebilmek için ihtiyaç duyulan her mevkide oynamıştı. Gönlünde yaratıcı ve hücumcu pozisyonlar olmasına rağmen bu anlayışla liberoluğa soyundu. Türkiye standartlarına göre bile kısa boylu bir savunmacı olmasına rağmen hızlıydı, teknikti, pozisyon almayı iyi biliyordu. Ters toplarda uzmanlaşmıştı. Savunmanın arkasında durur, arkaya düşen topları süpürürdü; onun için “Kalecinin bile kademesine giren libero” denirdi. Ayrıca oyunu geriden kurar, icabında gol pozisyonu hazırlardı.

Kaptan

Bir Beşiktaş derbisi öncesi Fatih Terim ve Rasim Kara


Adana Demirspor kaptanı olarak Galatasaray’a transfer olmuştu, sarı-kırmızılı pazubandı takması sadece bir yıl sürdü. Önce Galatasaray kaptanı oldu, ardından Coşkun Özarı’nın vermesiyle bir yıl sonra formasını giydiği milli takımın. 1974-85 yılları arasında Galatasaray’da futbol oynadı. Sarı-kırmızılı formayla 317, ay-yıldızlı formayla 51 kez sahaya çıktı. Milli takımdaki bu sayısı uzun bir süre rekor olarak kaldı. Oynadığı sürece Galatasaray’ın kaptanıydı, lideriydi ama bir yandan da günah keçisiydi. O 11 yıl, sarı-kırmızılıların şampiyon olamadığı 14 sezona denk geldi. Bu yüzden bazıları tarafından “Uğursuz” diye anıldığı bile oldu!

Olaylar, Olaylar, Olaylar…


Hep hırslı, hep sinirliydi


Fatih Terim futbolculuk dönemi birçok olayı da bünyesinde barındırıyor. Her şeyden önce o bir Adanalıydı! Gençliğinden beri sahada ortaya koyduğu hırçınlığı İstanbul günlerinde daha da keskinleşmişti. Galatasaray yöneticilerinden Gündüz Akyüz’ü dövdüğü iddiasıyla mahkemeye çıktı, Malta maçında rakibine tokat attı, Bursaspor’la oynanan karşılaşmada muhabirleri tokatladı, 5-0’lık Fenerbahçe yenilgisi sonrası takımı terk etti, Brian Birch tarafından kadro dışı bırakıldı, kampta içki içtiği gerekçesiyle para cezası aldı, bir Fenerbahçe maçında Suad Karaliç’i tokatladı, başka bir Fenerbahçe derbisinde Ali Kemal Denizci’yle kavga ederken araya giren bir polisi yumruklayıp karakolda sabahladı, Galatasaray Lisesi pilav gününde bir polise saldırıp karakolluk oldu, Antalyaspor maçında hakeme tükürdü ve polis zoruyla sahadan çıkarıldı... Ona kalsa 37 yaşına kadar futbol oynamaya devam ederdi ama o gelmeyen şampiyonluk ve tüm bu olaylar nedeniyle 32 yaşında “Benden bu kadar!” dedi.

1 Yorum


regista10
14 Mar 2020

Teşekkürler yazı için, hocanın futbolculuk dönemlerini merak etmişimdir hep.

Beğen
bottom of page