Taraftarların tuttukları takıma ve takımlarındaki isimlere destek vermesinin pek çok yolu var. Kuşkusuz bunun en görkemli, yaratıcı ve sanatsal şekli tribünlerde gerçekleştirilen dev koreografiler. En çok akılda kalan dokuz tanesini hatırlayın.
Vefa Borcu
Ajax taraftarı, 2013-14 sezonunda evlerinde oynadıkları ilk maçın başlamasından dakikalar önce, ki Feyenoord’a denk gelmişti, teknik direktörleri Frank de Boer’un destansı portresini açtılar. Maç, Hollanda futbolunun en büyük rekabeti olarak görülüyor ve “De Klassieker” (Klasik) olarak anılıyor. Doğal olarak, göreve gelişiyle kulübün makus talihini tersine çeviren ve üç yıl üst üste şampiyonluk kazandıran De Boer’a duyulan minnettarlığı göstermek için daha iyi bir an düşünülemezdi. Portrenin üstüne kazanılan başarıları anmak için “Frank, Ajax’a gerçek yüzünü geri verdi’ kelimelerini yazmayı ve göğüs kısmına Ajax’ın 1990’ların başında değiştirilen eski amblemini resmetmeyi de unutmamışlar. “Böyle maçlarda taraftarlarımız her zaman muhteşem şeyler hazırlıyor, maçtan önce ben de ne hazırladıklarını görmek için tribünlere bakıyordum. Her zaman futbolu bir takım sporu olarak görmüşümdür; birlikte kazanır ya da kaybedersiniz. Yine de benim için böyle bir şey hazırlanması elbette bana gurur verdi” diyor De Boer, epik koreografi kendisine sorulduğunda.
Aslanlara Yem Olacaksın Cristiano!
Galatasaray taraftarı kareografi hazırlamayı sever. Real Madrid’e karşı oynanacak bir Şampiyonlar Ligi maçında da boş durmadılar. gerçekten özel bir şey yaparak çıkmak zorundaydılar. Çeneleri düşüren 3D koreografide oyuncular zırhlar içinde savaşa hazır; altlarındaysa Ronaldo ve Pirlo (Grupta Juventus da vardı), kulübün simgesi olan aslanlar tarafından kovalanırken resmediliyordu. Koreografinin tamamlanması 1 dakikadan biraz daha uzun sürdü ve sadece izleyicileri değil, sahadaki oyuncuları ve teknik adamları da etkiledi. Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim maçtan sonra bu konuya değinmeden edemedi: “Bu muhteşem koreografi için taraftarımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum. İnanılmazdı. Olayın beni nasıl etkilediğini kelimelere dökmekte zorlanıyorum.” Felipe Melo da çok etkilenmişti: “Harikaydı. Kariyerim boyunca böyle bir şey görmedim.”
Evdeki Hesap…
Guingamp, Fransız futbolunun tepesine dönmeyi dokuz yıl beklemişti. Fikstür onları ilk hafta evlerinde Marsilya’nın karşısına çıkardığında, taraftar böylesi bir fırsatın kaçmayacağını biliyordu. Hazırladıkları dev koreografi tamamlandığında manzara şöyleydi: Ellerinde yaba ve kürekli taraftarlar PSG’nin dev santrforu Zlatan Ibrahimovic’i ve Marsilyalı Mathieu Valbuena’yı kovalıyor. Alttaki pankartta da şunlar yazılıydı: “Çiftçiler geri döndü.” Gösteri, Fransa’nın kuzeybatısındaki küçük bir topluluk tarafından kurulmuş Guingamp’ın Ligue 1’in devlerine karşı verdiği mücadeleyi temsil ediyordu. Ne yazık ki beklenen etkiyi göstermedi. Marsilya ilk dört dakikada bulduğu iki golden sonra maçı 3-1 kazandı ve Valbuena harika bir maç çıkardı.
Unutulmaz
Bir kulübe hizmet ederek geçirdiğiniz kariyerinizin ödülü olarak, üstünüzde adınızın yazdığı ve vakur bir portrenizin yer aldığı dev bir bayraktan daha iyisi düşünülemez galiba, değil mi? Bu soruya en net cevabı, AIK’nın eski kaptanı ve kulüp efsanesi Daniel Tjernström verebilir; zira AIK taraftarı, 39 yaşındaki oyuncunun 15 senedir terlettiği formayı ağustos ayında Elfsborg karşısında bir kez daha taşımasını aynen bu şekilde kutladı. Tjernström, Şampiyonlar Ligi’nde Barcelona karşısında çıkmaktan küme düşmeye kadar her türlü tecrübeyi tattığı AIK’da bir kahraman olmuş. AIK-Tifo grubu da emekliye ayrılan kahramanlarını onurlandırmak amacıyla yaptıkları koreografiyi taraftarın da maddi desteğiyle hazırlamış. Ortaya Friends Arena’nın büyük bölümünü kaplayan heybetli bir manzara çıkmış. Duygulandırıcı.
Gözümüz Üstünüzde
Borussia Dortmund’un ultras grubu, en büyük koreografilerinden birini, Nisan 2013’teki Şampiyonlar Ligi eşleşmesinde Malaga’yı mağlup etmeden evvel gerçekleştirdi. Borussia’nın en büyük ultras gruplarından The Unity, maçtan altı hafta önce koreografi fikrini ortaya attı. Grubun 80 üyesi ceplerinden 6 bin euroyu ve boş vakitlerinin çoğunu 15 bin renkli kartı kullanarak elinde dürbün olan bir adamın resmini oluşturmaya ayırdılar. Maç sabahı, güney tribünündeki koltuklara kartlarla beraber talimatlar yerleştirildi. Takımlar sahaya çıktığında gördükleri tek şey, siyah ve sayı kartlardan bir denizdi. Fakat daha sonra bazı taraftarlar kartlarını çevirip kupanın şeklini oluşturdu. Ardından elinde dürbünüyle bakan devasa bir portre tribünde belirdi. Tribünün altındaki pankartta şöyle yazıyordu: “Kayıp demliğin peşindeyiz.” Kastedilen demlik, Dortmund’un 1997’den beri kazanamadığı Avrupa kupasıydı.
Maç Berabere, Kalpler De!
Koreografiler geleneksel olarak bir takıma sevgi göstermek amacıyla yapılır. Houston Dynamo’nun Teksaslı tribün grubunun üyesi James Hromadka, 26 Haziran 2010’da kız arkadaşı Melissa’ya bir koreografiyle evlenme teklif etti. “Melissa’yla en sevdiğim fotoğraflarımızdan biri, Houston’ın bir maçından önce öpüştüğümüz sırada çekilmişti. Tesadüfen tam o sırada altımızda ‘Tek Aşk’ pankartı çıkmış. Grubumuzun gösterilerden sorumlu liderine gittim ve bir koreografi yapmak istediğimi söyledim. Pankartın tepesinde ‘Melissa & James’ yazacaktı, sonra öpüşürken gözükecektik, sonra da altında ‘TEK AŞK’ yazacaktı. Gösteriye bayıldı. Melissa’nın hiçbir şeyden haberi yoktu. Evlilik teklifini yaptığımda da ağlamaya başladı ve bana sarıldı.” Maça dönersek; Dynamo, Colorado Rapids’le 2-2 berabere kaldı.
PSG’liler, Sarkozy’i Kızdırdı
Doğru planlamayla koreografiler büyük kargaşalar çıkarabiliyor. 2008’de PSG taraftarının Lig Kupası finalindeki rakibi Lens’ı hedef alan koreografilerini açıyor ve tribünde aynen şöyle yazıyordu: “Sübyancılar, İşsizler ve Soysuzlar – Ch’ti diyarına hoş geldiniz.” Koreografi, o dönem vizyondaki popüler bir filme göndermeydi: Bienvenu chez les Ch’tis (Chtiler’e Hoş Geldiniz) adlı film; çoğu zaman hor görülen Fransa’nın kuzeyindeki bir bölgenin güzelliklerini öne çıkarıyordu ve o bölge Lens’ı da içine alıyordu. Pankart çok sert bir etki yarattı, zamanın Fransa cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy koreografi stattan kaldırılmazsa yetkilileri maçı terk etmekle tehdit etti. Lens başkanı “Bütün bölgemizin yüzüne tükürülmüştür” diyordu. PSG ertesi yıl yapılacak kupadan men edildi ama daha sonra karar geri çekildi.
Gözümüz Üstünüzde!
Ezeli rakibinin renklerinde koca bir koreografi hazırlamak duyulmuş şey değil ama Atletico Mineiro taraftarı, CBF’nin (Brezilya Futbol Federasyonu) can düşmanları Fluminense’ye birkaç kıyak geçtiğine karar verdiklerinde bunu yapmaya karar verdi. Devasa armanın tek özelliği düşmanlarının rengini taşıması da değildi: Koreografi, tamamlandığında düşman takımın renklerindeki ters dönmüş CBF harflerinin gözükmesi için tasarlanmıştı. Mesaj şuydu: “Neyin peşinde olduğunuzu biliyoruz.” Ev sahibi taraftar çok eğlense de CBF’nin güldüğü söylenemezdi. Federasyon, kulüp ve taraftarı 40.000 dolarlık bir cezayla tehdit etti. Cevap olarak başka bir koreografi daha hazırlandı: Tribünde kocaman bir banknot açıldı. Taraftar her türlü para cezasını ödemeye hazırdı!
Senden Büyük Muhammed Ali Var!
Fenerbahçe ile Galatasaray arasında Kadıköy’de oynanan Süper Lig 23’üncü haftasındaki derbi maç öncesi sarı-lacivertli taraftarlar ödevlerini iyi yapmıştı. Galatasaraylıların iki sezon öncesi bir karşılaşma öncesi Rocky filmlerinden esinlenerek hazırladıkları koreografiyi unutmayan sarı-lacivertliler rakiplerine gönderme yaparak Fenerbahçe şortu giymiş Muhammed Ali’nin Rocky Balboa’ı dövdüğü bir enstantaneyi tribünde canlandırdı. Biri gerçek, diğeri kurgu iki efsane boksör tribünün tam ortasında kapışırken Okul Açık Tribünün alt tarafında ağlayan Galatasaraylı taraftarların resminin bulunduğu “Your Fear, Your Past (Senin Korkun, Senin Geçmişin)” yazan iki ayrı dev pankart vardı. Bu yazının üstündeyse Round 21 yazısı kartonlarla oluşturulmuştu. Bu da Fenerbahçe’nin tam 20 sezondur Galatasaray’a Kadıköy’de yenilmemesini simgeliyordu. Ama futbolcular taraftarlar kadar çalışmış ve inanmış değildiler herhalde maçı 3-1 kaybettiler. 21’nci round’da gülen Rocky oldu.
Comments