Liglerde sezon sonu yaklaşırken transfer dönemiyle yeni sezonun adeta iç içe geçmesi kendine has bir yaz geçireceğimizin habercisi oldu. Bazı kulüpler büyük transferlerle ses getirmeye başladı, bazılarıysa kadroda taşların yerini fazla oynatmadan güçlenmenin planlarını yapıyor.
LIVERPOOL: KAI HAVERTZ
Jürgen Klopp'un göreve gelmesinin ardından her sezon gözle görülür gelişme kaydeden Liverpool son olarak 30 yıllık şampiyonluk hasretine de son verdi. Takımın kağıt üstünde tek eksiği yedek bir sol bek olarak gözükse de gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edemeyecek ve tek kulvara odaklanacak City, Lampard yönetimindeki ilk sezonunda önemli gelişim sağlayan ve kadrosunu Werner'le güçlendiren Chelsea, hatta Rashford'un olgunlaşması ve Pogba-Bruno Fernandes orta sahasıyla çehresi değişen Manchester United gelecek sezonun zorlu geçebileceğinin sinyallerini veriyor. Kai Havertz, hem bozulması teklif dahi edilemez hücum üçlüsünün hemen arkasında "serbest hücumcu ofansif orta saha" olarak görev yapabilir, hem de yer yer Firmino'dan rol çalabilir. Boşluklara yaptığı doğru koşular ve bir santrforu aratmayan bitiriciliği, Alexander-Arnold ve Robertson'un ortalarını gole çevirecek kafa vuruşlarını pozisyon hazırlama ve pas baplantısı kurma yetenekleriyle bir araya getirince Havertz, Klopp için mükemmel parça olarak öne çıkıyor.
Transferin önündeki muhtemel engel: Kulüp sahiplerinin Klopp'a bu yaz önemli harcama yapamayacaklarına dair bir açıklama yaptıklarına dair haberler ve oyuncunun halihazırda Chelsea tarafından isteniyor oluşu.
INTER: FILIP KOSTIC
Antonio Conte'yi takımın başına getirdikten sonra bir dediğini ikiletmeyen Inter yönetimi ona oldukça güçlü bir kadro kurdu. Skriniar, Bastoni, De Vrij gibi etkileyici stoperlerin önüne ligin en derinlikli ve yetenek seviyesi yüksek orta saha rotasyonunu dizen lacivert siyahlılar Eriksen, Brozovic,Barella,Sensi ve Vecino'nun yanına Sandro Tonali'yi eklemenin planlarını yapıyor. Romelu Lukaku'yu çok iyi tamamlayan Lautaro Martinez'i Barcelona'ya kaptırma tehlikesi olsa da rakiplerine göre en az eksiği bulunan kadronun Inter'de olduğunu söyleyebiliriz.
Conte'nin geldiğinden beri en çok deneme yaptığı ve hala başını ağrıtan kısım kanat bekleri oldu. Victor Moses ve Ashley Young transferleri bekleneni o kadar da vermedi. Diğer kanat bekleri de sakatlıktan yeni çıkan Kwadwo Asamoah ve Cristiano Biraghi... İşte tam burada sahneye sol kanattan en az 15 gole etki edebilecek Filip Kostic çıkıyor.
2019 yazında Hamburg'dan transfer olduğu Frankfurt'ta Adi Hütter'in üçlü savunmaya dönmesinin ardından sol kanadı teslim ettiği Kostic bu rolde tam anlamıyla kendisini buldu. Hızı, adam eksiltme becerisi ve etkili ortalarının yanına zaten hep var olan savunma katkısını arttırmasıyla ideal bir kanat bek haline gelen Sırp oyuncu, bu sezon 49 resmi maçta 12 gol atıp 18 de assit yaptı. Conte'nin bayılacağı türde bir kanat bek olan Kostic 27 yaşında, yani kariyerinin zirvesini yaşıyor ve Frankfurt'un Avrupa kupalarına katılamayacak olması da bu transferi biraz daha gerçekçi kılıyor. Inter'deki "Yugo tayfa" sayesinde uyum sorunu yaşamayacağı da bir gerçek.
JUVENTUS: N'Golo Kante
Juventus hiyerarşisinin Massimiliano Allegri yerine Maurizio Sarri'yi göreve getirmesinin arkasındaki düşünce, kulüp logosuna yapılan rötuşla aynıydı: dünya çapında taraftar toplayarak gelir elde etmek isteyen kulüp, göze hoş gelen futbol oynayarak bir aidiyet yaratmayı amaçlıyordu. Gelinen noktada Sarri-Juventus birlikteliğinin hayallerdeki gibi yürümediği ise ortada. Sonuç alırken çoğu zaman etkileyemeyen ve kırılgan gözüken Juventus, özellikle orta sahasının uzun süredir olmadığı kadar zayıf gözükmesine de engel olamıyor. Kariyerlerinin sonuna gelen Matuidi ve Khedira artık eskisi kadar enerji ve sertlik katamıyor, Bentancur ve Ramsey gibi yaratıcı oyuncular ise arkalarında sağlam bir savunma organizasyonu olmadan yeteneklerini tam anlamıyla sergileyemiyor. Pjanic'in Arthur'la takası da sorunları tek başına çözecek gibi değil. Bu takıma enerjik, sahada basmadık yer bırakmayan aynı zamanda iyi bir pasör olan bir top kapma makinesi lazım. Evet, Kante.
Leicester City'de yaşadığı şampiyonluğu Chelsea'deki ilk sezonunda da tekrarlayan Kante'nin Londra'daki değeri ve yeri son iki sezondur erozyona uğramış durumda. Sarri'nin Jorginho'yu savunmanın önüne getirdikten sonra ileri attığı Kante, Lampard tarafından da aynı rolde kullanıldı ama bu en iyi yaptığı şey olan rakip atakları durdurma istatistiklerinin yarı yarıya düşüş göstermesine sebep oldu. Gençleşmeye önem veren bir kulüp olan Chelsea'nin son dönemde yaşadığı sakatlıklar ve ilerlemekte olan yaşı sebebiyle Kante'yi vazgeçilmez görmediği açık. Tıpkı Kante'nin Premier Lig'den sonra Serie A'ya giderse çok büyük fark yaratacağının açık olduğu gibi...Juventus'un orta sahasındaki dinamizm ve savunma yükünü tek başına sırtlayacak bir Kante, Sarri'nin henüz özelliklerinden yeterince faydalanamadığı Aaron Ramsey'yi de adeta "aktive" edecektir.
Transferin önündeki muhtemel engel: Sarri görevde kaldığı sürece bu transfere onay verme ihtimali düşük olabilir ama onun koltuğunun da sağlam olduğu söylenemez.
Comments