Malum 1 Nisan şaka günüdür. O gün her şeye hazırlıklı olmasınız. Gerçi mevzubahis futbol oyunca özellikle şaka hazırlanmasına da gerek yok. Yeşil sahalarda kimi zaman öyle şeyler yaşanıyor ki şakacıların bile ağzı açık kalıyor!
Hakem 1 Beşiktaş 0
Her takım hakemlerden dert yanabilir ama 21 Eylül 1986 günü Beşiktaş’ın itirazlarına kimse kayıtsız kalamadı. O gün Ankaragücü deplasmanındaki siyah-beyazlılar 0-0 berabere götürdüleri maçın 83’ün dakikasında kale sahalarına atılan bir topu savuşturmaya çalışmış ama başarısız olmuşlar, top ağlarına gitmişti. İşte itiraz noktası tam da burasıydı. Ortalanan topa vuran Ankaragüçlü ya da Beşiktaşlı bir futbolcu değil, maçın orta hakemi Ahmet Akçay’dı! Akçay’ın kalçasına çarpan top gol olmuş ve maç 1-0 sarı-lacivertlilerin üstünlüğüyle bitmişti!
Şimdi reklamlar!
Amerika Birleşik Devletlerini’nin futbolla münasebeti malum. Dünya Kupası bile düzenlemiş olsalar Yeni Dünyalılar futbola bir türlü ısınamıyorlar. Beyzbol, Amerikan futbolu, NBA basketbolu gibi sürekli duran ama bol skorlu oyunlara göre durağa buldukları futbol maçları sadece izleyenler değil, reklamverenler için de dert! Öyle 1967 yılında ABD’de oynanan futbol maçlarında karşılaşmalar 15 dakikada bir duruyordu. Zira bu aralar maçı yayınlayan kanalın reklama gidiyordu!
“Arkadaşı kesip çıkacağım”
Manchester United, 1966 yılında Şampiyon Kulüpler Kupası’nda çeyrek final maçında Benfica’ya kapışırken sahaya bir anda elinde kocaman bir kasap bıçağı olan bir taraftar girdi. Herkesin dona kaldığı o anlarda soğukkanlı bir şekilde ilerleyen taraftar Geore Best’i gözüne kestirmişti. Sonradan anlaşıldı ki bu garip taraftar Best’in saçından bir parçayı hatıra olarak almak istiyordu! Keşke makasla girseydi sahaya!
Hayrettin siste kalırsa
Galatasaray ile Kocaelispor arasında oynanan maç, yoğun sis nedeniyle önce durmuş, ardından da tatil edilmişti. Futbolcular soyunma odasına döndüklerinde Galatasaraylı Erdal Keser, kaleci Hayrettin Demirbaş’ın aralarında olmadığını fark etti. Hemen sahaya geri giden Keser, Hayrettin’i kalesinde beklerken buldu. Hakemin sis nedeniyle maçı tatil ettiğinden habersiz olan Hayrettin durumu “Arkadaşlarım ileride çok iyi baskı yapıyor, dakikalardadır kaleye top gelmiyor diye düşünmüştüm” diyerek anlattı!
Bir kişi fazlayla atak!
Almanya ve Uruguay’ın hazırlık karşılaşmasının son saniyelerinde hücuma çıkan Güney Amerikalılar topu sol taraftaki oyuncularına attı. Daha doğrusu takım arkadaşları sandıklarları bir taraftara! Üzerinde Uruguay Milli Takımı’nın forması olan bir taraftar sahaya atlamış, elini kaldırıp top istemiş, üstelik kendisine pas atılmasını da sağlamıştı. Hakem maçı durdurdu, taraftar söylene söylene sahayı terk etti! O videoyu bulamadık ancak Barsley taraftarları da bir benzerini yapmıştı (üstte).
Önce imza, sonra dört gol
İngiltere FA Cup finali 1939’da Portsmouth ile Wolverhamton Wanderers arasında oynanıyordu. Wolves o zamanlar ülkenin en formda, başarılı ve ünlü takımıydı. Öyle ki Portsmouth’lu futbolcular karşılaşmanın öncesinde rakiplerinden imza bile aldılar. Yine de bu durum rakiplerini 4-1 yenmelerine engel olmadı!
Ölümüne, ölümüne…
Bir başka FA Cup finaliyse çok daha dramatik olaylarla sonuçlanabilecek bir duruma şahit oldu. 1956 finalinde Birmingham’a karşı forma giyen Manchester City’li Bert Trautmann maçın bitmesine 15 dakika kala bir pozisyonda sakatlandı ama oyuna devam etti. Daha sonrasında madalya töreninde boynunun acıdığını fark eden City’linin çekilen röntgeninde boynunun o pozisyonda kırıldığı öğrenildi!
Kornerden iki gol
Üç İstanbul takımıyla şampiyonluk kazanan teknik direktör Mustafa Denizli, futbolculuk zamanında muhteşem sol ayağıyla ünlenmişti. Sadece serbest vuruşlarda değil, kornerlerden bile gol bulmuş, kornerden direkt kaleye yolladığı 18 golle bir dünya rekoru kırmıştı. Hatta bir keresinde Altay formasıyla çıktığı bir Galatasaray maçında birkaç dakika arayla, iki ayrı korner gönderinden iki gol birden bularak izleyenlerin ağzının bir karış açık kalmasına sebep olmuştu.
Hakeme sarılmak beş maçtan başlıyor
Yunanistan Ligi’ndeki Lamia-Panaitolikos maçı 2-2 biterken beraberlik golü 90’ıncı dakikada gelen Lamia takımından gelmişti. Rakip oyuncular hakem hatasıyla yediklerini düşündükleri bu gol yüzünden yoğun itirazlarda bulunmuşlar ama skoru değiştirememişlerdi. Galiba haklıydılar; zira Lamia kalecisi Nikos Papadopoulos gol sevincini abartmış ve kendi lehlerine hatalı karar veren hakem hakeme sarılarak kutlama yapmıştı. Önce kırmızı kartı gördü, ardından beş maç ceza aldı!
İyi ki varsın Bayern
Ekonomik olarak zor duruma düşen takımlar en çok maaş ödemeleri ve malzeme tedariki konusunda sıkıntı çeker. Mısır’ın 2. Lig ekiplerinden Nabarouh da bu derde düşen takımlardan. Sezon öncesi forma sıkıntısı çeken kulüp 2016-17 sezonunun ilk maçına Bayern Münih formasıyla çıkarak bu konuda bir farkındalık yarattı!
Kazanılan şampiyonluk nasıl kaybedilir?
Şaka gibi olaylar bazen hiç olmayarak da olabiliyor! Karışık mı oldu, şöyle açıklayalım: 2017-18 sezonunda Çankırı 1. Amatör Lig’in son hafta maçları öncesinde Çankırıspor 3 puan ve ikili averaj avantajıyla şampiyonluğunu ilan etmişti. Sadece son hafta maçı için sahaya çıkmalıydılar ama bunu başaramayıp kazandıkları şampiyonluğu kaybettiler. Zira takımın bütün yöneticileri ve futbolcuları son haftaki Orta Belediyespor deplasmanına pazar günü çıkacaklarını zannediyorlardı ama maç cumartesiydi. Sahaya çıkmayınca hükmen yenik ilan edildiler, üstelik kural gereği 3 puanları da silindi ve ikinci sıraya düştüler. Sonrasında “Futbolcularımız hastalandı. Yedikleri poğaça ve içtikleri sütten dolayı zehirlendiler. Telefonlar çekmediği için irtibat kuramadık. Arabamız yolda arıza yaptı” gibi mazeretler ileri sürüp oyuncuları için sağlık raporu alarak hükmen yenilgiyi iptal ettirmeye çalıştılar ama başarılı olamadılar.
“Sen yatsan ne olur ki?”
Sadece futbolcular değil, bazen taraftarlar da formsuz olabiliyor. 2011-12 sezonunda öne geçtiği Akhisar Belediye maçında 2-1 geriye düşen Kasımpaşas taraftarının olduğu gibi… Mor-beyazlılar skoru korumaya çalışan Akhisarlıların sürekli yerde kalmasına ve yerden kalkmamasına kızmış, faturayı hakeme kesmeye karar vermişti. Ama tribünlerden yükselen “Yere yatsana, yere yatsana, Tolga Özkalfa yere yatsana…” tezahüratına tamamen boşa gitti. Çünkü maçı Tolga Özkalfa değil, Halis Özkahya yönetiyordu!
“Hop kaptan!”
Fransa Ligue 1’deki Strasbourg-Caen maçı bitmiş, konuk ekip eve dönüş yolculuğu için havaalanının yolunu tutmuştu. Kimse fark etmemişti ama takımın orta saha oyuncusu Fildişi Sahilli Ismael Diomende, otobüste değildi! Milli futbolcu soyunma odasında biraz ağır hareket etmiş, telefon konuşmaları yaparken takımı havaalanına götüren otobüsün gittiğini fark etmemişti. Neyse ki uçak kalkmadan bu büyük eksiklik anlaşıldı da Diomende krizi büyümeden sonlandı.
Acıkanlar!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Küçük Kaymaklı-Lapta karşılaşmasının 15’inci dakikasında yedek kulübesinde bir hareketlilik yaşandı. Koop Bank Kıbrıs Kupası maçındaki bu hareketliliğin sebebi erken bir oyuncu değişikliği değildi; yedek futbolculardan birisinin karnı acıkmış ve dışarıdan bir dürüm siparişi vermişti. Moto kurye gayet sıradan bir tutum içinde siparişi teslim etti ve Şehit Hüseyin Ruso Stadı’ndan ayrıldı.
Şaka, kaka oldu!
Belçika Birinci Amatör Ligi’ndeki Young Stars Eeklo-FC Zelzate karşılaşmasına 19 yaşındaki Thomas de Meyere damga vurdu. Arkadaşlarıyla maç öncesi iddiaya giren Meyere, iddia gereği yardımcı hakemin şortunu ve külodunu indirerek statta şok etkisi yarattı. Meyere olaydan sonra üzgün olduğunu söylese de ceza almaktan kurtulamadı. Şaka mağduru hakem Jacky Temmerman’sa fazlasıyla doluydu. “Bu olaylardan bıktım. Her türlüsüyle karşılaşmıştım ama bu ilk oldu. Artık bu işi bırakacağım” diyordu.
Comments